Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İdeolojik Kibir

 İdeoloji sahibi olan insanları bir özelliğidir; kendi varlığını davasıyla, kutsiyet atfettiği değerlerle bütünleştirmek. İdeolojik ajitasyonun en büyük kutsiyet yaratma aracıdır bu husus. "Ben öleceğim bütün ezilen halklar doğacak", "Beni değil, ümmeti yargılıyorsunuz!", "Binlerce yıllık bir tarihe, bu millete borcumuzdur bu can!" gibi örnekler verebiliriz. Siyasal düşüncelerin insan psikolojisinin neden merkezinde olduğu, yani bir bireyin neden aşırı politize veya apolitik olduğu başlı başına bir uzmanlık alanı ama diyebiliriz ki siyaset insanın salt yönetme duygusuyla ilgili değil. Zaten verdiğimiz örneklerden yola çıkacak olursak meydan okumalar ait olma dürtüsüyle alakalı gözükmekte. Kendisini adadığı halkın, milletin, dinin bir parçası; hatta daha da ötesi olarak parçadan ziyade simgesi olarak görüyor ve bünyesindeki egoyu da bu şekilde tatmin edebiliyor. İnsanoğlu kendini bildi bileli hiçbir ego tatminle uslanmış ve kanaatkâr olmuş değildir. Zira